Bilgisayar yazılım sektörü; uluslararası arenada, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için, oldukça kârlı ve nitelikli istihdam oluşturabilen bir sektör olarak hızla büyümektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için; yazılım üretimine yoğunlaşmak, kamu kurumları yazılımlarını tedarik edebilmek, belli devlet politikaları ile büyük yazılım şirketleri oluşturmak, üretilen yazılımları satmak sureti ile ihracatı artırmak, satışlardan gelen kazançlar dolayısı ile ulusal sermayeyi artırmak mümkün görünmektedir. Bu sayede daha hızlı büyümek ve daha güçlü bir devlet olmak kaçınılmaz olacaktır. Bu gözle bakıldığında yazılım sektöründeki ulusal başarımız aslında bir memleket meselesine dönüşmektedir. Bu amaç ile yola çıkıldığında, nitelikli, bakımı kolay ve sağlam yazılım ürünlerinin hızlı bir şekilde üretilebilmesi için ulusal bir yazılım üretim hattının oluşturulması oldukça önem arz etmektedir.
Yazılım üretiminin ne denli kârlı ve kaldıraç etkisi yapabilecek bir sektör olduğunu rakamlarla ifade edecek olur isek; 2013 yılında Apple’ın 3 aylık kârı, Türkiye’deki tüm bankaların 1 yıllık toplam kârından daha fazla olduğu sonucuna bakmamız yeterlidir. Microsoft, Apple, Google, Amazon, Tencent, Alibaba, Netflix, Spotify gibi yazılım temelli şirketlerin dünyadaki tüm ekonomiyi çok hızlı bir şekilde ele geçirmesine gözlerimizle şahit olmaktayız. Türkiye ise, 2.3 trilyon Euro’luk dünya yazılım pazarının yalnızca %1’inden bile daha düşük bir oranda üretim yapabilmektedir. Bu rakamlar ülkemiz adına oldukça düşük olarak görünmekle beraber, bakir alan olarak konumlandırılmak sureti ile yüksek gelişim potansiyeli içermektedir.
Ülkemizdeki her bir kamu ve özel kuruluş, ihtiyaç duyduğu yazılım sistemlerini çok yüksek bedeller karşılığında dış ülke firmalarından satın almak ya da çok pahalı yatırımlar yapmak sureti ile birbirleri ile aynı yollardan geçerek geliştirme çabası içindedirler. Bu geliştirme süresince ihtiyaç duyulan geliştirme ve uygulama çalıştırma ortamları da yine yurtdışındaki büyük teknoloji sağlayıcı firmalardan tedarik edilmektedir. Bu hem dış ticaret açığını körüklemekte, hem de ülkemizde yetişmiş zihinler adına kaynak sarfiyatı teşkil etmektedir. Hâlbuki her bir kurumun katkı sağlayarak geliştirebileceği ve kullanabileceği bir yazılım üretim hattının oluşturulması, geliştirme standartlarının belirlenmesi ve bunun üniversitelerde ders olarak okutulması vasıtası ile yaygınlaştırılması, ülkemiz yazılım üretim sektörünün gelişimine ve ülkemizin büyümesine hız katacaktır.
Yazılım üretim hattı ana hatları ile yazılım mühendisliği yöntem, araç ve tekniklerini kullanarak, tek usta elinden çıkmış görsellik, standart ve kalitede hızlı ve seri yazılım üretiminin temelini teşkil eder. İçerisinde tekrar kullanılabilir uygulama parçacıklarını, sınırları çok net olarak belirlenmiş uygulama mimarisini, uygulama geliştirme standartlarını ve yalınlaştırılmış yazılım süreçlerini barındırır.
Bir ülkede bulunan kuruluşların hemen hepsi aynı yazılım üretim hattından yazılım üretmek sureti ile yazılım ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Kamu kuruluşları, bankalar, büyük perakende firmaları ve bu kuruluşlara benzer ölçekte kuruluşların ihtiyaç duyduğu yazılımların üretimi en temel noktalarda birbirlerine çok benzemektedirler. Hepsinin ortak ihtiyaçlarını ana başlıklar olarak aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Uygulama Geliştirme Yaşam Döngüsü (UGYD)
- Uygulama Geliştirme Takımları Organizasyon Yapısı
- Uygulama Çerçevesi (Framework)
- Uygulama Mimari Tasarımı
- Kullanıcı Arayüz Kütüphanesi
- Ölçeklenebilir Uygulama Katmanı
- Veri Tabanı Yönetim Katmanı
- Her Katman İçin Tekrar Kullanılabilir Bileşenler
- Uygulama Atomik İşlem Mekanizması
- Tanım Tabanlı Motorlar
- Kanal Yönetimi
- Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme Sistemi
- Uygulama Geliştirme Standartları
- Güvenlik Standartları ve Çerçevesi
- Uygulama Geliştirme Araçları
- Proje Yönetimi Sistemi
- Uygulama Yaygınlaştırma (CI/CD) Sistemi
- Kaynak Kod Kontrol Sistemi
- Uygulama Başarım Metrikleri
- Uygulama ve İşlem Yönetimi Araçları
- Merkezi Bilgi Paylaşım Platformu (Knowledge Base)
Yukarıda ana başlıklarla tarifi yapılan Yazılım Üretim Hattı’nın özellikleri, Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri AR-GE Merkezi tarafından geliştirilmiş ve Architecht tarafından 20’den fazla ülkede satış faaliyetleri yürütülmekte olan BOA Platformu içerisinde bulunmaktadır. BOA, aynı zamanda TÜBİTAK tarafından TEYDEB kapsamında projelendirilmiş ve hakemlerle takibi yapılmış bir yazılım üretim hattıdır. Bu yazılım üretim hattı üzerindeki teknolojiler ve tasarım kalıpları temel alınarak, ulusal ve uluslararası konferans ve sempozyumlarda 40’dan fazla akademik makale yazılmış ve yayınlanmıştır.
Söz konusu ana başlıkları kapsayan, bir yazılım üretim hattının el birliği ile ülkede geliştirilmesi, konumlandırılması, kurumlar için standartlaştırılması ve üniversiteler aracılığı ile yaygınlaştırılması sonrasında üretilen yazılımların ülkeyi kalkındıracağı aşikârdır. Bunun yanında uluslararası teknoloji sağlayıcılarına yapılacak harcamaların azalması, bu teknoloji sayesinde üretilip satılan ürünlerin artması sayesinde dış ticaret açığı kapanma hatta eksiye düşme potansiyeline sahip olacaktır. Bu bilgi tecrübe birikimi sayesinde yeni nesil bilgi teknoloji uzmanları sıfırdan başlamak yerine bayrağı bir noktada teslim alıp yeni ve farklı üretimler yapmak sureti ile yazılım üretimini çok ileri noktaya taşıyabileceklerdir. Bu hattın oluşturulabilmesi için başta ilgili devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının harekete geçmeleri oldukça önem arz etmektedir. Bunun yanında yazılım sektöründe çalışan her bir birey de bu üretim hattının oluşturulması ve açık kaynak kültürü ile yaygınlaşması için kendisini sorumlu hissetmelidir.